İman ve küfür, kalbin amelleri olarak görüldüğünden, ilk olarak akaid ve kelam ilimlerinin inceleme alanına girer. Bununla beraber, bir insanın iman dairesinden çıkması, yani küfre düşmesi, özellikle dünyevi sonuçları açısından fıkıh ilmiyle de ilgilidir. Bu konular, fıkıh kitaplarında dinden dönme (irtidat) bölümü çerçevesinde detaylı bir şekilde işlenmiştir. Özellikle Hanefi mezhebi açısından baktığımızda, kurucu müçtehid imamlar devrinden sonra yazılan fetâvâ (nevâzil) eserlerinde ise, küfür ifade eden söz ve eylemler de gittikçe artan bir hacimle ele alınmış olup, kısmen de olsa mezhebin temel metinlerinde ve şerhlerinde bu meselelere yer verilmiştir. Bu çalışmada, Hanefi mezhebi literatürünün çeşitli türlerinde yer alan elfâz-ı küfür bahislerinin izi sürülmüş, bu konunun nasıl yer aldığına dair tespitler yapılmıştır. Makale metninin ekinde ise, bilinen ve elimize ulaşan ilk nevazil eseri olarak kabul edilen Semerkandî’nin Nevâzil adlı eserinin elfâz-ı küfür meselelerini ihtiva eden bölümü ve tercümesine yer verilerek, makalede işlenen konuya dair örnek bir metnin okuyucuya sunulması hedeflenmiştir.
As belief and disbelief are considered the acts
of heart, they were first examined in Kalam works. Despite the fact that belief
and disbelief are the subject matter of Kalam, they also have a direct
consequences related to worldly organizations of any person, believer or
denier. So this matter has been dealt with under the title of apostasy (irtidât)
in the books of jurisprudence (Fiqh), in addition to blaspheme (alfâz al-kufr)
in Kalam books. This matter have been taken further in the following years of
founding texts and have been dealt extensively in the books called nawazil
books. In our paper we traced different kinds of treatises and works that
examined which sayings and acts take the doer out the circle of faith. And in
the appendix we added the first and foremost important work of Samarqandî,
titled Nawâzil, with its translation
Konular | Sosyal |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar |
|
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2017 |
Başvuru Tarihi | 11 Nisan 2017 |
Kabul Tarihi | 28 Nisan 2017 |
Yayınlandığı Sayı | Yıl 2017, Cilt 6, Sayı 2 |